İnsan hayatları tıpkı bir labirent gibidir. Birçok yerde yollar kesişir. Bazen iletişim kurar bazense çarpıştığı halde farkında olmadan yürümeye devam ederiz. Ondandır ilk defa karşılaştığımız kişiye "Yüzünüz çok tanıdık!" dememiz. Her labirent bölümünde ne hayatlar yaşanır ne sesler yükselir. İsterseniz bir kaçına kulak verelim:
İşte aynadaki Meryem Turpçu Zehra ve anılarını satılığa çıkaran Tarık sınav kızı Beyza'nın çığlığına...
Siz de sesleri duyuyor musunuz? Kimi zaman sesine ses vereni bulan kimi zamansa sessizliğinin esiri olan bu sesler içimizden birilerine ait. Bu sessiz çığlıklara satırlar arasından da olsa kulak vermek için ünlü ve ünsüz seslerin harflerin kelimelerin cümlelerin efsunlu dünyasını bir kitap kapağıyla da olsa aralamaya ne dersiniz?
Çaresiz kalınca kişiler nelerinden vazgeçiyor? İnanmak güç olsa da anılar bile satılığa çıkarılabiliyor. Bu kapağın ardında işte bu yaşanmışlıklara şahitlik edeceksiniz...
Bakın duyuyor musunuz?
"Yazıyor yazıyor! Satılık anıları yazıyor..."