"Allah'ım beni de affet." dedikçe imandan beslenen mutluluğun busesi oluşuvermişti gözyaşlarıyla ıslanmış al yanaklarında. Ağladıkça çevresini nur çehresini sürur kaplıyordu adeta. Bastığı kaldırım taşlarına bile sevgi ve umut dolu bakışlarla bakıyordu artık. Kötülüklerden kötülerden uzaklaşıyor olmak kalbe inen tarifi imkânsız bir sekine... Affedilebilir olduğuna inanmak yüzünde beliren utangaç bir tebessüme dönüşmüştü. Yaralı gönlünde heyecanlı nağmeler söyleniyordu sanki... Bir devrimin sönmez meşalesi çoktan tutuşmuştu o kalpte. İbrahimî bir direniş başlamıştı içinde barındırdığı tüm putlara karşı.