"Dünyada ve dolayısıyla Türkiye'de de çürümüş soygun ve talan düzenine yoğun olarak artan bir öfke ve kendiliğinden yükselen içinde devrimci dinamikler barındıran bir hareketlilik gelişiyor. Gerek emperyalist politikalara karşı gerekse Türkiye'deki faşist iktidarın politikalarına karşı çok açık kendiliğinden hareketin gelişme emareleri görülmekte. Bu hareketlerin çok iyi kavranması gerektiğini bunun devrimimizin güçlendirilmesi ve aynı zamanda İbrahim Kaypakkaya yoldaşın çizdiği aydınlık yolun kavranması için bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz."