2002 yılında iktidara ADALET VE KALKINMA PARTİSİ'NİN gelmesiyle beraber Türkiye'de büyük bir değişim yaşanıyordu.
Ülkemiz ekonomik krizden geçiyor ve toplum artık siyasetçisine güvenmiyordu. Milletin dayanma gücü kalmamıştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2002 yılındaki seçimlere kadar sürekli koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmişti.
AK Parti'nin seçimleri kazanarak Mecliste çoğunluğu elde etmesi hükümeti tek başına kurması Türk siyasal hayatı bakımından bir dönemeçti.
Görünürde artık bir siyasal "istikrar" vardı. 2002 yılından 2018 yılına kadar tüm seçimleri yükselen bir performansla kazanan AK Parti Türkiye'de çevre-merkez dengesi bakımından bir çığır açıyor; çevrenin sesi olarak merkeze alternatifsiz bir biçimde yerleşiyordu.
Adalet ve Kalkınma Partisi her ne kadar çevrenin mütedeyyin kesimlerin sesi ve kulağı olmuş gibi görünse de geniş bir toplum ittifakı tarafından desteklenmiştir.
AK Parti'yi 16 yıldır iktidarda tutan etmenlerin başında bu geniş gökkuşağı diyebileceğimiz kesimlerin desteği yatmaktadır.
AVRUPA BİRLİĞİ ile ilişkilerin düzeltilmesi dış politikada oynak eksenli dış politika anlayışının tahkim edilmesi gibi faktörlerden ötürü AK Parti sadece iç kamuoyunda değil dış dünyada da büyük destek görmüştür.
Elinizdeki bu eser sıfırdan yazılıp ortaya çıkarılmış bir eser değildir. Benim yıllar boyunca çeşitli internet mecralarında yazdığım makalelerin bir derlemesi gözden geçirilmesi ve nihayetinde geniş kitlelerle paylaşılması arzusunun sonucunda oluşturulmuş bir yeniden baskıdır.
Bir bakıma bu eser bir seçkidir de. Benim yıllar boyunca Türk siyasal hayatında gündelik olarak gözlemlediğim kâh yerdiğim kâh beğendiğim politika ve uygulamaların analizi ve kendi veçhemden değerlendirilmesidir.
Gündelik siyasete ilgi duyanların faydalanacağını umduğum bu eserin tabii ki eksiklikleri ve düşünce zaafları bendenize ait olacaktır. Bir nevi geçmişten günümüze bir perspektif sunacak bu eserin okuyacaklara hoş anlar yaşatması ümidiyle...