Osmanlı'nın yaklaşık beş asır Balkanlar'daki toplulukların birlikte yaşayabileceklerini fiilen ispat etmesine karşın XIX. yüzyılda ortaya çıkmaya başlayan yeniden yapılanma çerçevesinde bu bölgede Sloven-Hırvat-Sırp Krallığı kurulmuş ancak Krallığın yürüttüğü siyasetten bölgede yaşayan etnik grupların büyük çoğu memnun kalmamıştır. II. Dünya Savaşı'nın ortaya çıkmasıyla birlikte bu etnik grupların bir kısmı Hitler'in yanında saf tutarken diğer kısmı ise Partizanlara destek vermiştir. Savaştan sonra komünistlerin iktidara gelmesiyle uydurma bir birlik ortaya çıkmış güney Slavlar sözde birleştirilmiştir. 1945'ten itibaren Yugoslavya Cumhurbaşkanı Yosip Broz Tito'nun 1980 yılında ölümüne kadar bu yapay birliktelik devam etmiş; sonra Yugoslavya'ya bağlı cumhuriyetler arasında federasyon sistemi ve ayakta kalma meselesi ile ilgili farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
Avrupa'da 1960'lı yıllarda AB'nin kurulması 1990'ların başında Sovyetler Birliği'nin dağılması Berlin Duvarı'nın yıkılması 1945'ten sonra iki ayrı bloktan oluşan dünya sisteminin sonunu getirmiştir. Avrupa'daki diğer sosyalist devletler gibi Yugoslav birliği de dağılmış 45 sene tek çatı altında baskı ile tutulan küçük devletler çıkan kanlı savaşlar sonrasında bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Bu süreçte Hırvatistan da bağımsızlığını 1990'da Franyo Tuçman liderliğinde ilan ederek söz konusu devletler arasında yerini almıştır.
Bu kitapta en eski zamanlardan itibaren Hırvatistan'da kurulan devletlerden başlamak üzere 1990 yılına kadarki siyasi yapılanma çalışmaları incelenmiş; Hırvatistan Cumhuriyeti'nin kurulması üzerinde durulmuştur. Bu arada Türkiye-Hırvatistan ilişkilerine de yer verilmiştir.