Hepimiz dünyamız parçalanıyor gibi hissettiğimiz anlar yaşadık ve görünürde sığınacak bir limanımız da yoktu belki. Karen Köhler'in karakterleri de bu histen muzdarip.
Genç kadın delicesine susamış bir halde Ölüm Vadisi'nde benzin istasyonunun yanındaki bir taşın üzerinde oturuyor. Bir Kızılderili gelip kendisine yardım etmeye çalışınca halüsinasyon gördüğünü düşünmeye başlıyor. Birlikte hamburger yiyor kumar oynuyor ve film setini andıran bir motele gidiyorlar artık yaşananlar o kadar da gerçeküstü değil.
Karen Köhler'in öyküleri okuyucuyu Batı Avrupa'nın melankolik sokaklarından alıp çöllere ve hatta Sibirya yabanlarına götürüyor.