Holding sahibi Mitat memede bir çocuk geride bırakarak ölüp giden eşinin mezarını ziyarete gittiğinde yandaki mezarın baş ucunda toz toprak içinde daha çocuk sayılabilecek yaşlarda bir kıza rastlar. İşte bu Aysen'dir. Aysen'in bulunduğu yer annesinin mezarıdır. Bundan sonra Mitat Aysen'i; henüz kendisi de bir çocuk olan Aysen ise Mitat'ın annesiz kalmış minicik bebeğini sahiplenir. Aysen daha o yaşta sanki kendisi doğurmuş anaç bir kadın gibi bebek Cemre'yi kimselerle paylaşmak istemez. Konakta Mitat'ın annesi ve demirbaş hizmetçileri tarafından sürekli itilip kakılmasına horlanmasına rağmen Mitat'ın sevecen kanatları altında büyür serpilirgelişir. Öte yandan sürekli büyüyüp gelişen holdingin kolları Amerika'ya kadar uzanır. Philadelphia'da bir ev alıp yerleşen ailenin Aysen'le Cemre'si Amerikan toplumuyla da tanışıp kaynaşır. Sonunda bu iç içelik Aysen'le Mitat'ın evliliğine doğru gitse de gerdek gecesi yaşanan bunalım ve Mitat Can'ın doğumunun ardından Mitat'ın yaşamına ilk gençlik yıllarında alıştığı profesyonel hayat kadını Şahmaran'ın girmesiyle Aysen'in aile mutluluğunu alt üst olur. Bu durumda Aysen'de; Mitat'la aralarındaki karı-kocalık sevgililik duygusu ölmüş; geriye sadece geniş yürekli yüce gönüllü modern bir kadın evliya kalmıştır. Mitat'ın Şahmaran'dan olan Down sendromlu çocuğunu da bağrına basan Aysen günümüz dünyasının ne Türkiye'sinde ne de Amerika'sında görülmeyecek büyüklükte bir insandır. Herkesi kendinden birer parça bulacağı Aysen ve çevresindeki dünyayı bu ilk romanıyla Hava Alkan bizlere sunuyor.