İslam medeniyetinin en önemli ilmî disiplinlerinden biri olan usûl-i fıkıh alanında fukahâ ve mütekellimin yazım tarzları esas alınarak birçok eser yazılmıştır. Fukahâ metodu esas alınıp mütekellimin metodundan da çokça istifade edilerek yazılan son klasik eser Ebû Saîd el-Hâdimî'nin Mecâmi'u'l-Hakâik adlı eseridir. Fıkhî ve tasavvufî kimliğiyle öne çıkan 18. yüzyılın en meşhur ve etkin âlimlerinde olan Ebû Saîd el-Hâdimî'nin bu eseri günümüze kadar medreselerin temel ders kitabı olma vasfını korumuştur.
Eserin önemini gösteren bir örnek sadedinde Nizâmiye mahkemelerinin hukukçu ihtiyacını karşılamak adına açılan Mekteb-i Hukuk'un ders programına Ahmet Cevdet Paşa tarafından Mecâmi'u'l-Hakâik dersi eklenmiştir. Bu dersi okutma görevi ise Mekteb-i Hukuk öğrencilerinin eserden daha fazla istifade etmeleri için bu çalışmaya konu olan eseri Levâmi'ü'd-Dekâik fi Tercemeti Mecâmi'i'l-Hakâik adıyla şerhli bir şekilde tercüme eden Ahmed Hamdî Şirvânî'ye tevdi edilmiştir. Şirvânî öğrencilerin usûl-i fıkhı daha iyi anlayabilmeleri için eserin sonuna mantık münâzara ve cedel ilimlerine dair risâleler eklemiştir.
Hüseyin Örs ve Seher Erdem Örs tarafından Hâdimî'nin öğrencilerine ait olan Mecâmi'u'l-Hakâik nüshaları esas alınarak tahkik edilen metnin sonuna Şirvânî'nin usûl-i fıkhın daha iyi anlaşılması için kaleme aldığı mantık münâzara ve cedel ilimlerine dair risâleler de eklenmiştir. Ebherî'nin cedel ilmine dair Risâletü'l-Bâhire fi'l-Makâleti'z-Zâhire adlı risâlesinin tahkikli metni de Şirvânî'nin tercümesiyle beraber çalışmada yer almıştır.