Yapay bir şiir algısını sevdirtme şiir inşa etme sahici duygu ve düşünceyi yalın bir mekânda kalıcı eser olarak görmek kabullenmek günümüz şiirinde okurun ilgisini çekme pek olası değil... Misbah Hicri şiirini gerçeklik zemininde; keskin yaşanmışlığın nefes taşlarını kendine nevi düşlerine; gayet güzel gayet lirik bir şiirin kulvarında ben buradayım demekte... Bir isyanın köklerinde anlam ve çağrışım zenginliği oluşturmuş bu son şiirsel yapıtta.
Osman Erkan
...bazen Dicle gibi durgun dipten akmalı bazen de Fırat gibi şahlanmalıdır. Dağlardan meşe mazı kekik ve yasemin kokusunun yanında özgürlük ateşini isyanı taşımalıdır. Yanardağ volkanı gibi patlayıp sevdanın ayrılığın özlemin umudun kavganın özgürlüğün meşalesini yakmalıdır. İşte o sözlerin bedeli ancak öyle ödenir.
Sevenlerin murada ermesi ve ayrılıkların son bulmasında dilek ezgileri olmalıdır. Gerekirse hicran ve gözyaşı olmalıdır. Baskının zulmün ayrımcılığın sömürünün ortadan kalkması için dizeler bazen kalkan bazen de mızrak olmalıdır. Halay başında sallanan renkli ipek mendil olmalıdır. Her şeyden önce sade ve anlaşılır olmalıdır.
Sözcükleri oya gibi işleyen Misbah Hicri'nin şiirlerini okurken ben bu duyguları yaşadım.
Müslüm Üzülmez
Kavgasını yazmak üzerine kurgulayan yazar/şair Misbah Hicri yazmanın ve sözcüklerle oynamanın bilincinde olan bir kalem sahibidir. Dolayısıyla yaşadığı coğrafyanın acılarını doğasını yaşanmışlıklarını dillendirendir.
Yazdıklarını imbiğinden geçirerek bir özgünlük kazandırmaktadır. Bu öz- günlük de bir şiir biçimidir. Şiirde akla ve vicdana dokunan özgün ve estetik anlatımlar şiiri var eden nedenlerdir. İnsanlar ve kültürler arasında sosyal duygudaşlık yaratıp evrensel değerlerde bir ilişki kurarlar. Amaç bu ilişkileri örmek yaşamı daha da sorunsuz/yaşanılır hale getirmektir.
Misbah Hicri; düşlerini düşüncelerini hasretini harmanlayarak oluşturduğu havuzdan kendi poetik biçemini oluşturarak kitaplaştırmıştır. Böylece bizlere okumak ve beyin fırtınası yaşamak kalıyor. Yolu açık olsun.