"Daha çocukken bir şeyler umdu o; hep bir şeyler bekledi
bir şeyler kurdu."
Kavgalar kaygılar umutlar yolculuklar zaferler aşklar
ve yanızlık... Bir tiyatro adamının kişiliğinde Meşrutiyet
yıllarından bugünlere Türk tiyatrosunun ve sinemasının
gerçek insanları gerçek hikâyeleri: Her geçen gün daha
da artan her yenilginin ardından daha da bilenen bir
tutkunun peşinde zamana mekâna sevdaya ve hatta
coğrafyaya meydan okuyan bir sahne insanının yaşamı
hatırasını dillendiren dostlarının meslektaşlarının ve
ailesinin serüvenine de ışık tutuyor. Farklı türlerdeki
eserleriyle 1950 kuşağının önemli kalemlerinden biri olan
Tarık Dursun K. ışıkların henüz yanmadığı ya da biraz
önce söndüğü o zaman diliminine götürüyor okurunu;
oyunun başladığı yere sahnenin gerisine.
Sıradanlığı kabul etmeyecekti hırslıydı tutkuluydu
düşseverdi. Kendince değil kendine değil herkese; eğriye
doğruya güzele çirkine gence ihtiyara kadına erkeğe
okumuşa okumamışa; yeni bilinmedik tanınmadık; içine
girdiklerinde önce yadırgayacakları ama sonra sonra hoşlanıp mutlaka mutlu olacakları yeniden biçimlenip yeniden kişiliklenecekleri bir dünya kuracaktı.