"... elimde filmler cebimde kırıntılarla
dolaşmasam ben kendimin masal kuşu
olmaktan kendi yolumu kendime
kaybettirmekten kurtulur muyum?"
Uğur Nazlıcan ilk kitabı Bir Dükkânı Beklemek'te zorlamasız etkileyici farklı bir anlatı sunmayı başarıyor.Hansel ve Gretel'den Van Gogh'a Siyah Kalem'den Binbir Gece'ye çağrışımlarla örülü on dört öyküden oluşan kitap daha ilk cümleden yakalıyor okuru.
Düşünülenle olanın gerçekle rüyanın asılla suretin geçmişle geleceğin birbirine erdiği birbirinde eridiği anları yakalıyor Nazlıcan ışıkla gölgenin kesiştiği yerde tek bir varlığın parçalanmış suretleri olan şeylerin öykülerini anlatıyor.
Aklımda çay demlemek vardı ama demleyeceğim çayı karşımda oturan çıraklığımın beğenmeme ihtimalinden korkuyordum. Çıraklığım karşısında kalfalığımın çayına güvenmiyordum. Belki şimdi burada ustalığım olsa onun demleyeceği çayı her ikimiz de beğenirdik. Ama ustalığımın burada olmasından da korkuyordum; daha doğrusuustalığımın demleyeceği çayı çıraklığımın beğenmesinden ve devamında ustalığımla çıraklığım arasında doğacak şefkatten pay alamamaktan ayrı düşmekten korkuyordum.