Eşitsizlik üzerine dünyanın önde gelen ekonomistlerinden Branko Milanovic küresel düzeyde eşitsizliği belirleyen dinamiklere ilişkin cesur bir yorum getirmektedir. Çok geniş kapsamlı bir veri setine ve keskin analizlere dayanan çalışmasında gerek ülkelerin içinde gerekse ülkeler arasında eşitsizliği azaltan ve arttıran iyi ve kötü güçleri ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra küreselleşme ve aynı zamanda da eşitsizliği düzeltebilecek politikaların neler olabileceğini göstermektedir.
Küresel Eşitsizlik bizleri veriler elverdiğince yüzyıllar öncesine götürüp dünyanın çeşitli ülkelerini dolaştırmakta eşitsizliğin savaşlar ve salgınlar teknolojik sıçramalar eğitime ulaşılabilirlik ve yeniden dağıtım gibi faktörlere bağlı bir şekilde çevrimsel olarak hareket ettiğini göstermektedir. Bundan 150 yıl önce Sanayi Devrimi'nin eşitsizliği arttırmış olması gibi günümüzde Batı'da yükselmekte olan eşitsizlik de gelişen teknolojik devrimlere bağlıdır. Her ne kadar ülkeler içindeki eşitsizlik tırmanmaktaysa da ülkeler arasındaki eşitsizlikte dramatik bir düşüş vardır ve bu süreçte Çin ve Hindistan'ın orta sınıflarının gelirleri kalkınmış ülkelerin orta sınırlarının yerinde sayan gelir düzeylerine yaklaşmıştır. Daha ılımlı bir göç politikası küresel eşitsizlikleri daha da uzatabilecektir.
Gerek Çin gerekse Birleşik Devletler'de var olan eşitsizlikle oldukça sağlam ve aynı zamanda kendi kendini besleyen bir yapıda gözükmekle birlikte bu sürecin gelişmekte olan popülizm plütokrasi veya olası savaşlara bağlı olarak rayından çıkıp çıkmayacağını öngörmek pek olanaklı değildir. Şu anda bulunduğumuz noktaya nasıl geldiğimizi buradan nereye doğru yönelmekte olduğumuzu ve bu gidişatı tersine çevirebilecek politikaların neler olabileceğini anlamak isteyenler için en ideal başlangıç yeri Milanovic'in kışkırtıcı açıklamalarıdır.