Birilerinin 'Allah'ın lütfu' olarak değerlendirdiği darbe girişimini gerekçe göstererek adaletten barıştan ve kardeşlikten yana olan herkesi hedef haline getiren erk OHAL hukuksuzluğu temelinde ülkedeki her türlü muhalefeti yok edip tek sesli bir toplum yaratma amacıyla KHK'lere sarıldı. Ve kâh dedikodudan öteye geçmeyen ve doğru dürüst bilgi kırıntısı içermeyen ihbarlara itibar ederek kâh sadece 'gözlerinin üstünde kaş bulunduğu' gibi gerekçelere başvurarak bu ülkenin aydınlık dayanışmacı yüzünü temsil eden on binlerce insanı da işsizliğe; pek çoğunu sürgüne hatta vatansızlığa; bazılarını intihara mahkûm ettiler. İhraç edilenler arasında Türkiye'nin önde gelen bilim insanlarının da olduğu akademisyenler de var. Bu yolda akademik özgürlüğü ortadan kaldırmanın adını 'cemaatle/terörle mücadele' koydular. Üniversiteleri "cahil insanların ferasetine güveniyoruz" deme cehaletini gösterenlerin yürüttükleri 'cadı avı'na ve "akan kanlarınızla duş alacağız" deme küstahlığı gösteren yeraltı dünyası ünlülerinin tehditlerine teslim ettiler. İşte elinizdeki kitabın aralarında fikirlerinden ve ruhsal donanımlarından başka hiçbir şeyleri olmayan Barış Akademisyenleri'nin de bulunduğu pek çok kamu çalışanı (öğretmen hemşire hâkim hekim vd) KHK kurbanının ödedikleri bedellerin ayrıntılarını öğrenmenize itirazlarını duymanıza ve hâlâ korudukları direnme azimlerine tanıklık etmenize aracı olmasını umuyoruz.
Attila Tuygan