"Isabell göz kapaklarını araladığında görüş açısına karşısında bulunan uzun siyah çubuklar girdi. Görüşü bulanık olduğundan ne olduklarını anlayamadı. Görüşünü netleştirmek için gözlerini kırpıştırdığında kulağındaki fısıldamalar da netleşti. Eliyle yerden destek alarak kafasını kaldırdı. Saçları görüş açısını kapattığında kulağına dolan fısıltıların aslında imdat çağrısı olduğunu anladı."
"'Tutsakları köleleri veya diğer kişileri kurban törenlerinde maviye boyayıp işkence ederek hazırlıyorlar. Ardından da piramidin tepesine çıkarıp kalplerini söküyorlar. ...' dedi."
"Acılar içinde öleceklerdi."
Elinizdeki kitap okurunu soluk soluğa bir serüvenin hikâyesine davet ediyor. Her anı dehşetin tiz çığlıklarıyla tınlayan bu hikâyede gizemli varlıkların kalp atışlarını en derinimizde duyumsayacak kendinizi peşini bırakamayacağınız korku dolu bir yolculuğun içinde bulacaksınız.
Yazar "kitabımı on yedisinde yazdım yayınlamak yirmisinde kısmet oldu." diyor.