Don Kişot gün geçtikçe dalgınlaşmaya başlamıştı. Bütün gün kitap okuyan ve hayatın gerçeklerinden uzak bir ömür süren asilzademiz zamanla hayal ve gerçeği karıştırmaya başladı. Artık zihni iyice bozulmuştu. Kitap okumayı abartan Don Kişot okuduklarının etkisinde kalarak bir hayal dünyası içinde yaşamaya başladı. Şövalyelerin başından geçen maceraları okudukça kendini o eski devirlerde yaşıyor gibi görmeye başladı. Bu romanları okuya okuya şövalyeliğe özeniyor; roman kahramanları gibi tutsak prensesleri kurtarmak hainleri cezalandırmak ve kahramanlıklarıyla dünyada ün salmak istiyordu.