Osmanlılarda XVII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren (1670'ler) müstakil kütüphanelerin ortaya çıktığı görülmektedir. Bu tip yapılara ilk örnek Köprülü Fazıl Ahmed Paşa tarafından Köprülü Mehmed Paşa Külliyesi'nin bir birimi olarak Divanyolu'nda yaptırılan Köprülü Kütüphanesi'dir. Bir külliyeye bağlı olmayan ilk müstakil kütüphane ise 1715 tarihli Vefa'daki Şehid Ali Paşa Kütüphanesi'dir. Adı geçen müstakil kütüphaneler genellikle kare veya dikdörtgen planlı olarak inşa edilmişlerdir. Fakat Atıf Efendi Kütüphanesi'nin barok planı İtalya Pienza'daki 1464 tarihli katedralle büyük benzerlik göstermektedir. Aynı şekilde Nuruosmaniye Kütüphanesi de barok planıyla 1634 tarihli Roma'daki S. Carlo alla Quattro Fontane Kilisesi'ne benzemektedir.
"Osmanlı Devri Müstakil İstanbul Kütüphaneleri" adlı bu çalışmada İstanbul şehrinin kültürel hayatında önemli bir yeri bulunan tüm mevcut müstakil kütüphaneler (28 adet) ele alınmıştır. Lakin 1744 yılında Şerif Halil Paşa tarafından Cerrahpaşa Külliyesi'ne eklenen ahşap "Şerif Halil Paşa Kütüphanesi" ve Yenikapı Mevlevihanesi'ndeki "Abdurrahman Nafiz Paşa Kütüphanesi" günümüze özgün olarak ulaşmadıkları için çalışma kapsamına alınmamıştır. Söz konusu 28 kütüphane banîleri mimarî özellikleri ve bulundukları bölge açısından değerlendirilmiştir. Kütüphanelerin hangi mimarbaşı döneminde inşa edildikleri ise daha önceki arşiv vesikalarına dayanan çalışmalarımızdan yararlanılarak ortaya konulmuştur.