Aşil Siirtli bir delikanlıdır. Bir gün İstanbul'da dolaşırken Çinli bir kıza rastlar ve bir anda Çinli kıza aşık olur; fakat çok geçmeden Çinli kızın izini kaybeder. Bu da Aşil'in felaketinin başlangıcı olur. Aşil'in yüreğinde kıyametler kopar ve Aşil Çinli kızın hayaliyle
yaşamaya başlar. Çinli kız Aşil'in gözünde perde olur. Çok geçmeden Aşil gaybdan gelen sesler duymaya başlar; aşkı şiizofrenik bir vakaya dönüşür. Aşil'in yüreğinde fırtınalar kopar şimşekler çakar. Göğsünü keser duvarlarında
sürte sürte paramparça eder. Yüreğine aşkın nakışları işlenmiş ruhu tarumar olmuştur. Bir bedende ilahi bir aşkla darmadağın olur fakat çok geçmeden Aşil bu ayrılığa dayanamaz ve başına silah sıkarak intihara teşebbüs eder ama Aşil ölmez ve kurtulur. Bu sefer Aşil kalp krizi geçirir yine kurtulur ancak gaybdan gelen sesler onu perişan eder. Aşil'in ruhunda gezen ruhlar ona acı çektirir işkence görür. Dünyanın bütün hastalıklarını görür ve yaşar. Bütün işkenceleri çeker fakat yine de Aşil Çinli kızdan vazgeçmez; onun hayaliyle sevdasıyla yanıp tutuşur. Çinli kızsa hiçbir şeyden haberi dahi olmaz. Aşil aşkı için yaşamaya çalışır ve umutla ona kavuşma hayaliyle hastalığıyla savaşır. Aradan aylar seneler geçer ancak sevdasından vazgeçmez Aşil. Gerçek hayata da! Aşkı Çinli kızı aramaya başlar umudunu yitirmeyen sevdalara yelken açan gitmedigi memleket uğramadığı kapı kalmaz ancak hiç kimse Aşil'e yardım etmez. Aşil başını alır o şehir senin bu şehir benim diyar diyar gezer gurbet ellerde. Aklı yitik hali hazin kalan Aşil bir mecnun misali mem u zin aşkını yaşar. Self sefil yetim kalan Aşil sokaklarda yaşamaya direnmeye başlar. Kurtlar sofrasında aşkı için savaşan ve çakal sürüleri her daim umutlarına hayallerine yarınlarına tetik çeken Aşil'in öyküsünü soluksuz kalarak okuyacaksınız.