Solmaz Kâmuran bu romanında 20. yüzyıl başında Edirne'de umutla özenle inşa edilen ve yetmiş beş yıl boyunca üç farklı etnik kökenden ailenin yuvası olan bir evin hikâyesini avludaki dev ceviz ağacının tanıklığında anlatıyor.
Arto Usta'nın kızı Arşaluys'un Suriye çöllerinden Fransa'ya uzanan kahırların gergefinde dokunmuş yaşamı... Terzi Beto ve ailesinin bir gece yarısı her şeyi geride bırakıp göç yollarına düşmeleri... Rusçuklu Saliha Hanım'ın kırk yıl boyunca altı çocuğuyla birlikte verdiği zorlu ama onurlu yaşam mücadelesi...
Kendi geçmişinin izlerini sürmek için Paris'ten kopup Edirne'ye oradan İstanbul'a gelen Garo'nun bir hafta içinde yaşadığı beklenmedik olaylar ve onun Saliha Hanım'ın devrimci torunu Nur'a duyduğu derin aşk...
Ceviz Ağacı sadece aynı çatıyı paylaşmış üç ailenin dramatik hikâyesi değil aynı zamanda 20. yüzyıl Türkiyesi'nin panoramik bir edebi anlatımı. Ermeni Tehciri Trakya Olayları Varlık Vergisi askeri darbeler ekonomik krizler ve bunca çalkantı arasında savrulan insanlar yarım kalan hayatlar...
Ama belki de aşk her şeyi yenecek ve yarım kalan tamamlanacaktır.