İslam dünyasında Sıffin'den sonra yaşanan kriz Tevhidi uygulamanın sapmasına vahyi değerlerin küllenmesine ve imanın ferdileşmesine yol açmıştır. İnsanlık İslam dünyası çözülürken Batı dünyasının güçlenişine tanık oldu.
Batı sömürgeciliği İslam dünyasında modernist ve gelenekçi akımları ayrı ayrı teşvik etti. Böylece sömürülmeye uygun hale gelmiş fakat sömürgeciliğin dürtüsüyle uyanış sancıları çekmekte olan Müslüman kitleler; çözülüşlerinin iç faktörlerini kavrayacakları Kur'ani aydınlığa ulaşacakları yerde saptırılmış kavramlar kargaşası içinde oyalanacaklardı.
Malik Bin Nebi tarihin bu kesitinde sömürgeci emellerin geri teptiğini ümmetin özellikle ıslahat hareketi ile "uyanış"a adım attığını ifade etmektedir. Nebi ıslahat hareketinin zaafiyetlerini gösterirken Kur'ani mesajın yeniden ihyası ve insanlığın kurtuluşu için düşüncenin eylemleştirilmesi iman-hareket bütünlüğüne ulaşılması sorumluluğuna dikkat çekmektedir.