En içteki mor çember sanki kendiliğinden lacivert bir atkıya dönüşerek az sonra yerini deniz mavisine bırakacak ve kuşağın tam ortasında oldukça belirgin yosun yeşili usulca sarıya dönerek en dıştaki kırmızı ile birlikte aralarındaki turuncuyu oluşturacaktı.
"Dünya ile cennet arasındaki köprü" demişti babası bir keresinde Servet'e gökkuşağı için "Onun altından geçmeyi başarabilen ölümcül hastalar bir anda şifa bulurlar; evlilik çağı gecikmiş kızların karşısına birdenbire beyaz atlı prensleri çıkar yoksullar Kârun kadar zenginleşir" demişti. "Gökkuşağının toprağa değdiği her iki ucunda birer küp altın bulunur ama onları da birer cin korur ki bir dudağı yerde bir dudağı göktedir her ikisinin de; küplere elini uzatanın canına okur!" demişti.