Kısaca CERN diye bilinen ve İsviçre'de bulunan "Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi"ndeki parçacık fiziği laboratuvarında "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" tekrar çalıştırılmıştı. Büyük bir "bilimsel sıçrama"nın eşiğinde olunduğu düşünülürken aniden bir "terslik" doğmuş ve tanımlanamayan bir "enerji deliği" oluşmuştu. Aslında deneyin etkisiyle kısa süreliğine bir "boyut kapısı" açılmış ve içinden ürkütücü bir yaratık belirmişti.
Yapılan deney galaktik düzeyde bir "saldırı dalgası"nı tetiklemiş ve kısa süre sonra dünyanın antik bölgelerindeki Ley hatları üzerinde onlarca "boyut kapısı" belirmişti. Ardından yüz binlerce yaratık dünyaya hücum etmiş ve insanlık kısa sürede adeta yok oluşun eşiğine gelmişti.
Peki ama bu yaratıklar nereden çıkmışlardı? Bunlar kutsal metinlerde geçen "Yecüc ve Mecüc" ya da "Gog ve Mogog" olabilirler miydi? İnsanlık çok önceden uyarıldığı üzere bir tehdit altında mıydı? Bu tehdit dünyanın kendi içinden değil bizzat "dışından" yahut "paralel evrenler"in kendisinden kaynaklanıyor olabilir miydi?
İnsanlık şaşırtıcı ve ani "galaktik istila" karşısında ne yapacaktı? Uzaylı saldırgan ırkı yok etmenin yolunu bulacak mıydı yoksa kaderine boyun mu eğecekti? Dahası insanlık beklediği yardımı başka bir uzaylı ırktan mı alacaktı? Saldırgan "Yecüc Mecüc kavmi" nasıl yok edilecekti?..
Elinizdeki kitap bu soruya verilmiş bilimkurgusal bir cevaptır...