Uzun süre yayıncılık yapan ve birçok eserin Türkçeye kazandırılmasını sağlayan Medet Kurtulmaz ilk romanı Kılancık Sesleri ile kitapseverlerle buluşuyor. Dersimli olan yazar Dersim katliamı mağdurlarının hikâyesini bizlere anlatıyor: oradaymışız gibi o anı yerinde yaşıyormuşuz gibi...
Zeyne 13 yaşında küçük bir kızdı kırım yaşandığında. Köyünde ailesi ve sevdikleriyle mutlu bir hayatı vardı. Sıcak bir yaz gününde ekinler harmandayken gökyüzü yeryüzünün rengini kıskanmaya durmuşken... Dağların eteklerinden acı bir çığlık kopup çıkageldi. Ortalığı bir dumandır sardı. Kimse daha ne olduğunu anlayamadan kaçmaya başladı. Orman açtı kollarını nereye gittiklerini bilmeyen o insanları sardı: sarmaladı: sakladı... Her biri bir kuytuda yer edindi kendine. Karanlığın yeniden aydınlığa kavuştuğu zamanı beklediler. Ne olacaktı nasıl devam edeceklerdi yola? Kılancık sesleri ne haber getirecekti geride kalana umut tükendiği yerden yeniden filizlenebilecek miydi?
"Çok zor zamanlardı. Çok acı çektik. Çoğumuzu öldürdüler. Kadın çocuk yaşlı suçlu suçsuz demeden..."