Mihrî Hatun 15. ve 16. yüzyıl divan edebiyatımızın iki kadın şairinden birisidir. Kadın dünyasını sorgulayan kadınların hislerini aktarabilen döneminin tabularını zorlayan ve düşündüklerini cesurca söylemeyi başaran tek kadın divan şairidir. Sevdasının arkasında durabilmiş ve sevgililerini korkusuzca dizelerinde anabilmiştir. Bu cesurluğu onun Antik Yunan kadın filozofu ve şairi Sappho ile kıyaslanmasına ve Divan edebiyatımızı inceleyen yabancı uzmanların "o dönemde Doğulu bir kadının bu biçimde şiirler yazmasını şaşılacak bir durum" olarak nitelendirmelerine neden olmuştur. Yaşadığı dönemin ozanları onu gıptayla seyretmiş ve "güzel zeki esprili ve erkeğe denk" olarak tanımlamışlardır.
Sennur Sezer şiirleri yaşamı dönemindeki şairlerle çatışmaları ve kadının toplumdaki yeri için yazdıklarıyla bir öncü olan Mihrî Hatun'u roman tadında anlatıyor. Aynı zamanda 15. ve 16. yüzyıllardaki Osmanlı Sarayı'nı dönemin edebiyat dünyasını ve şairlerinin yaşam koşullarını da belgelerle yansıtan ilk yapıt özelliği taşımakta.