Birden "Ya kendisi ya da kellesi" diyen ferman geldi aklına! Ali'nin durduğu yere baktı. Tabancasını sol eline kılıcını çekip sağ eline alan Mülazım çatışmayı sonlandırmak için yapacağı hamleye karar verip yüksek sesle :"Geldim Çavuş! Beni koruyun!" diye haykırıp atını topukladı. Tabancayı Ali'ye doğrultup beklemeden tetiğe bastı!
Mermi tam sırtının ortasından giren Ali göğsünün alev alev yanmaya başladığını hissetti!
Dayısı ile Antalya'dan geldiği günü hatırladı. Çiftlik Halil Fatma Şerife ve diğer sevdikleri gözünün önünden hızla geçmeye başladı. Tepelerin arasından görünmeye başlayan güneşe bakıp: "AAAHHH!" diye haykırdı!
Ali'nin bu acı ve isyan dolu haykırışı dereyi tepeleri o koca ovayı ve dağları öyle inletti ki aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen sabah gün doğarken kalkıp o dereye dönüp kulak verenler bu sesi hala duyabilir!..