Doktor kendini geniş bir koltuğa atarken: "Aferin şu İngiliz gazetelerine çok iyi yazmışlar !" diye söylendi.
Doktor Sarazen bütün hayatında kendi kendine konuşmayı itiyat edinmiş ve bunu bir eğlence bir zevk telakki etmişti. İnce hatları gözlüğünün altındaki canlı ve saf gözleri hem vakur ve hem de sevimli yüzü ile kendisini ilk gören herhangi bir kimsenin "İşte mert bir insan" diyeceği elli yaşlarında bir adamdı. O sabah yeni traş olmuş ve beyaz kravat bağlamıştı.
Brayton'daki otel odasının halısı ve mobilyaları üzerinde Taymiş Deyli Telgraf ve Deyli Niyus gazeteleri sıralanıyor ve doktor saat onu çaldığı vakit şehri dolaştıktan ve bir hastaneyi de ziyaret ettikten sonra oteline dönmüş bulunuyor kan yuvarları sayımına dair yaptığı keşif hakkında bir gün önce toplanmış olan milletlerarası sağlık koruma kongresindeki tebliğin esasları üzerinde yazı yazan başlıca Londra gazetelerinin makaleyerini okuyordu.