Kararlıydı. Hiç caymadan bir kez olsun tereddüt etmeden seri adımlarla nehre doğru ilerledi. Suyun akım gücü kuvvetliydi. İyice derinleşene kadar ayağının altından azar azar kayan zemine basarak nehrin ortasına doğru yürüdü. Güneş gözlerini kamaştırıyor sanki ona gülümsüyordu. Uzun zamandır ilk defa sırtında bir kamburmuşçasına taşıdığı hüznünden kurtuldu. Gülümsedi ve gülücükleri nasibini aldı gamzelerinden. Eteğinin ceplerinden çıkardığı ürkek ellerini hissetti. Kollarına komut veren halkanın ucundaki lider sanki elleriydi. Onları iki yana doğru açtı cesurca. Kucakladı tüm dünyayı vazgeçmek için az sonra. Zeminin ayağının altından kaymasını bekler gibiydi. Yüzünü güneşi görmek istercesine göğe çevirdi. Güneş onu gördü ve ezmekten vazgeçti. Sevgili şey güneşin kendisine baktığını ve bir yandan gülümsediğini hayal etti. Dalgalar beraberinde güçlü bir akıntıyla geldiler son defasında. Ayakları yerden kesildi ve kendisini sulara teslim etti sonunda. Nasıl olsa yüzme bilmiyordu. Bilmediği bir şey'in içinde yok olmanın benliğine iyi geleceğini düşünmüştü her zaman. Yok olmadan bilemeyecekti yaşamanın kıymetini ve bunu öğrenmenin tek yolu vardı. Emin bir yere doğru taşındığını hayal edebildi son kez. Böylesi daha kolaydı.