İlk kez John Stuart Mill tarafından 1868 yılında kullanılan distopya kavramı Mill'e göre 'gerçekleşmesi için fazla iyi olan' ütopyanın tam aksine gerçekleşmesi için fazla kötü olan karşı-ütopyadır. Ütopyada ideal toplum ve kusursuz yaşam ortaya konurken distopyada bunun tam aksine toplu yaşamın kusurları dile getirilir.
Birbirinden değerli akademisyenlerin ve öğrencilerin uzun uğraşlar sonucunda hazırladığı bu kitap hem İletişim Bilimleri ekseninde çalışanlar hem de distopya konusuyla ilgilenenler için ufuk açıcı niteliktedir.
H.G.Wells'in Zaman Makinesi'nden Paolo Bacigulapi'nin Kurma Kız eserine kadar distopya eserlerini geniş tarihsel bir yelpazeden örneklerle inceleyen kitap okura farklı bir bakış açısı sunmaktadır.