Ahmed Yesevî'nin açtığı hikmet çığırı Türkistan ulularının ve Horasan erenlerinin nefesiyle dirilen göçmenlerin kervanlarında söylene söylene Anadolu'ya geldi. Hikmetler Anadolu'da bir yandan Tabduk Emre'yle Yunus Emre'yi yetiştiren hamuru mayalarken öte yandan Hacı Bektâş-ı Velî ile büyük bir irfan ocağının uyanmasına vesile oldu. İşte bu irfan ocağının çerağıyla uyanan "ulu ozan"lardan birisi belki de en önemlisidir Pîr Sultân. Onun seslere ve sözlere dönüşen nefesi; deyiş ilahi nutuk ve hatta türkü gibi isimlendirmelerle asırlardır bu toprağa hayat vermiştir. Bu nefes hâlâ içimizi ısıtmakta gönlümüze şenlik ve huzur vermektedir.