Akademisyenler medyanın çoğunlukla duyarsız ve sorumsuz davrandığını ileri sürerken; medya da akademisyenleri fildişi kulelerde gerçeklerden habersiz olmakla ve gerçekleştirilmesi olanaksız idealler peşinde koşmakla eleştirmektedir. Medya eleştirisi bu nedenle karmaşık özellikteki etik sorunları çözüme kavuşturmaya yetmemektedir. Medya için önerilen etik ilkeler ve reçeteler çoğunlukla uygulanamayacak niteliktedir.
Bu durum medyayı çevreleyen iç ve dış dinamiklerin anlaşılması için medya etiğinin soyut uygulaması zor bir kavram olmaktan çıkarılması ve daha somut temeller üzerine kurulmasını zorunlu kılmaktadır.