Kolonya kokusundan nefret eden bir adam tanıdım. Bir o kadar da ... oğlunu. Noktalı alana tabir bulamadım uygun düşecek. Sarhoş desem kendimi ele veririm; berduş desem kuşkularımı... Bu baba eskiden kuşları sevdiği kadar severdi insanları da emin olabilirim. Sevdiği insanların hepsinin kuşları sevmediğinden de o emindir. Örneğin karısı sevmezdi. Peki adam sevmeli miydi eşini? Otuzlu yıllar önce atılan bir imzaya bu kadar mı bağlı kalmalıdır taşra? Menopozun tek kişilik kıyım olduğunu neden öğretmemişti kuşlar? Yoksa kerhanenin yolunu adama kuşlar mı göstermişti? Dakikalık viziteden sonra sehpaya sinen kolonya kokuları...
Doğmamış çocuklar boğuşurken plastikle bir o kadar da oğlunu...
Yine noktalı alan...
Tabir. Uygun. Bulunamayan.