bırak acısın
saklıdır ağzı zihni kuşatan yüreğin
onca yaprak serpilir gül açılır diken sivrilir
duyulmaz yine de kanatsı hafifliği
kor suskunluğu taşıyan dirimi acısın bırak
dilsizlik değil kuğuların geçişi birbiri ardına
ve sözcüksüz değildir sevgi yönü yoktur
akkor oklarının
bakıyorsun teslim olmuş gözlerle
dilsizlik değil kendine sapladığın ok
şu an bitimsiz saati yüreğinin şu gün
dayanmak güç kuşların gidişine zamansız
dayanmak güç kaldıysa henüz söylenmeyen
acısın bırak acıdıkça kendinsin azalan biriken
susarken söylediklerinsin
dilsizlik değil yolun sonundaki arzu
hiçbir şey taşınmamış azalmamış bu evden
deniz akıntısını getiriyor su taşkınını
köpüğünü getiriyor içini kesen kıyı
senin yoksun kıyılarına soyunuyorlar
tek bir istençle