Avrupa'da yaklaşık 3 milyonu Almanya'da olmak üzere 5 milyonun üzerinde Türk kökenli insan yaşıyor. Bu sayı Danimarka Finlandiya Slovakya Norveç İrlanda ve Hırvatistan gibi birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan daha fazla.
1960'lı yıllarda fabrikalarda bir süre işçi olarak çalışıp geri dönmek üzere Avrupa'ya giden bu insanlar artık orada kök saldılar.
Zaman içerisinde kendilerine özgü bir dil ve kültür yarattılar. Bugün anadili yaşadığı ülkenin dili olan ve dedesiyle babaannesiyle tam olarak anlaşamayan dördüncü nesil; tarihteki en büyük göç unsurlarından birini teşkil ediyor.
Çoğumuz gittikleri günden bu yana hem yaşadıkları ülke hem de Türkiye tarafından kaderine terk edilen bu kitlenin öneminin farkında değiliz. Ancak gurbetçileri yakından tanıyanlar onların döviz kaynağı veya iç ve dış politika enstrümanı olmanın çok ötesinde bir ilgiyi hak ettiklerini görebilirler.
Bu kitap Avrupa'da yaşayan insanlarımızı daha yakından tanımamıza yardımcı olmak amacıyla kaleme alındı.
Yaşadıkları ülkelerde ve Türkiye'de neden ayrımcılığa uğruyorlar?
Avrupa kültürüne neden uyum sağlayamadılar?
Giyim tarzları dinledikleri müzikler neden farklı?
Avrupa'da sol partilere oy verirken Türkiye seçimlerinde neden büyük ölçüde sağ partileri tercih ediyorlar?