Sonraki iki hafta pek mühim bir şey olmadı sadece ehemmiyete haiz tek bir şey hatırlıyorum: Yedi ağustos günü İzlanda'nın sekiz yüz kilometre kadar altında birden yapayalnız yürüdüğümü fark ettim. Diğerlerine seslendim hiç cevap yoktu. Aklımı kaçırır gibi oldum. Sonra avazım çıktığı kadar bağırdım. Koştum düştüm ve sonunda bayıldım. Ayıldığımda bir battaniye üzerinde uyuyordum ve amcam elimden tutuyordu.