Gördüm ağzından ellerime akan yeşil gerdanlık bu
Kasıklarımın sesine boyluboyunca tutuşan başaklar
Bulutlu şehrin gözleriyle sarıldı geyikli aynalara
Ben unuttum dörtnala giden ıslıklı gemide rüzgargülünü
Ah sevdim ağırlığımca şebnem leyl yüzüne mahcup
Tuz içinde su taşına melankolik ve hayatı biliyor güneş dudakları
Biliyor da
Şah damarıma duran bülbül içiyor esmer kanımı ömrüme meyilli
Gördüm: Dişi bir parsın elâ gözleri vardı. bulutlu bir şehirde
Öldürdüm aşkı