Teknolojinin akıl almaz bir hızla geliştiği 2053 yılıdır. Nişanlısı Berra'yı arkada bırakarak henüz icat edilen zaman makinesine gönüllü binen maceraperest kahramanımız Mehmet kendisini MÖ. 9980 yılında kadim Ur Şehri'nde bulur.
Kavmi ile giriştiği amansız mücadelede pes etmek zorunda kalan Nuh onları Allah'a havale etmiştir. Sular yükselirken bunun büyük bir tufana dönüşeceğini Nuh dışında bir tek Mehmet bilmektedir.
Kiş Şehri'nin dillere destan kızı Alina da inanmayanlar arasındadır. Alina'yı gemiye binmeye ikna etmeye çalışan Mehmet onunla tufan arasında hatta geçmişle gelecek arasında sıkışıp kalır.
'Hay Allah' bir adama tutkuyla âşık iki genç kızın mücadelesi başka bir ifadeyle yüreği iki parçaya bölünen bir adamın öyküsüdür...