'Kusura bakma ama karınca ne demek istiyorsun anlamadım. Anlamaya çalışıyorum seni.''
''Ben Karınca Nihat! Nihat de bana karınca deme. Öyle ismimle seslenirsen memnun olurum.''
''Karıncaya bak isim de yapmış kendine'' diye geçirdim içimden. Hay Allah!
''Peki öyle söylerim.''
''Anlamaya çalışma kimseyi anlayamazsın. Anlamaya çalışacağım derken hayatın avuçlarının içinden kayar gider. Farkında bile olmazsın. Hem neden bunu yapıyorsun? Herkesi olduğu gibi kabul edersen daha mutlu olursun.''
Karınca bana gönderilmiş felsefe öğretici gibi konuşuyordu soluksuz.
''Öyle yapıyorum zaten.''
''Hayır yapmıyorsun. Sadece yapıyor gibi görünüyorsun.''
''Nereden biliyorsun?''
''Aynaya bak sor kendine gerçekleri. Onu da mı ben söyleyeyim!''
Ne ukala bu karınca yahu!
.......