Aydınlanma çağının dünya tasavvurunu belirleyen ilke nedir? Newton Galileo ve Kepler'in çalışmaları yepyeni bir dünya resmi inşa etmeyi nasıl mümkün kılmıştır? Hareketi algılama şeklimizin kozmos kavrayışımızdaki rolü nedir?
Engin Koca bu soruların etrafında şekillenen Akıl ve Hareket'te 17. yüzyıl Batı Avrupa'sında doğa felsefesindeki dönüşümün bir soyağacını çıkarıyor ve kadim dünya tasavvuru yerini mekanik bir evren anlayışına bırakırken yaşanan süreci haritalandırıyor. Antik dönemden beri süregelen hareket anlayışında yaşanan radikal kırılmaya odaklanıyor ve tüm varlıkların aynı düzleme yerleştirilip aynı ilkelerin etkisi altında tanımlandığı bu yeni fiziğin metafizik köklerini açığa çıkarıyor. Niteliksel hareketin niceliksel harekete fiziğin mekaniğe indirgenmesini yeni doğa felsefesinin temeline yerleştiren Koca bu tezini hem fiziğe hem de metafiziğe uzanan yöntemsel bir çalışmayla geliştiriyor. Amaç uyum kemal ve anlam gibi değer ifade eden kavramların ve nihayetinde doğa felsefesinin fiziğin dışına itilmesiyle sonuçlanan zihinsel dönüşüme dair ufuk açıcı bir bakış açısı sunuyor.