Çağımızdaki gibi insanların bilelikle bilgiyi bilgi ile malumatı mümkün ile zorunlu geçici ile kalıcı olanı birbirine karıştırdığı ve hayatın meselelerini mühendisliğin tabirleriyle özmeye kalkıştığı bir zamanda düna tarihin kaydetmediği yeni bir darkafalık ve bağnazlık tipine sahne olmaktadır.
Bu mekanla değil zamanla ilgili bir taşralılıktır çünki onlar için tarih zamanlarını tamamlayıp kullanımdan kaldırılmış insani tekniklerin bi çetelesinden ibarettir; çünkü onlar için dünya içinde ölülerin hiçbir payının blunmadığı sadece yaşayanların mülküdür. Bu tür taşralılığın arzettiği tehlike hepimizin yeryüzündeki bütün halkların hep birlikte taşralı olabileceğidir ve taşralı olmakla yetinmeyenler sadece birer münzevi olabilirler.