Reginald H. Barrow'ın Romalılar'ı bir şehir-devletinden imparatorluğa giden süreçte bu uygarlığı kuran başarılı gayretin içn dinamiklerini ortaya koymaktadır. Bunun için yazar Romalılar'ın yapıp ettiklerinden kalkarak onların karakterini ortaya koymak istemiştir. Bu karakteristik özellikler içinde en çok öne çıkanı kendini bir amaca hatta tanrısal denilebilecek bir amaca dama duygusudur. Yazara göre imparatorluk döneminde zirvesine çıkan bu görev duygusu temeli Roma dinine dayanan çeşitli düşünce karakterinin ve tarihinin anahtarı yazarın düşüncesine göre burada aranmalıdır. Dolayısıyla bu kitap bir Roma tarihi değil Roma tarihi üzerinde ileri incelemeler yapmaya değer mi değmez mi bunu düşünmeye bir çağrıdır; bu çağrı da Roma'nın eserinin türlü yönlerinin temel çizgileriyle belirtilmesini gerektirmektedir.