Bu kitapta Alman ve Türk edebiyatında sevgi kavramı değişik boyutlarıyla ele alınmaktadır. Sadece insanın öz sevgisi ve yek diğerine duyduğu sevgi değil aynı zamanda ötekine yönelik adını koyamadığı sevgi de değişik görünümleriyle tartışılmaktadır. Alman edebiyatı Göçmen edebiyatı ve Türk edebiyatı olmak üzere üç kategoride sıralanan yazılarda insan ve hayvan sevgisinin biri birini tamamlayan renkleri sanat düzlemine taşınan duygular ve duyumsamalar olaylar ve insan ilişkileri bağlamında nasıl yansımaktadır.
Okuru Batı'dan Doğu'ya; başka deyişle evrenselden yerele taşıyan bir rüzgar gibi savuracak ya da gemi gibi sırtlayacak yazıların onda uyandıracağı çağrışımların açacağı ufkun elbette sınırını biz koyamayız. Belki biri belki hiçbiri belki de hepsi sevgi sözcüklerinden bir şeyler fısıldayacaktır kulağına. Aslında ne fısıldarsa fısıldasın o kendi sesidir yüreğinden yükselen. Bu ses tercüman olabilirsek ne mutlu...