Herkes bir gün kendi öyküsüyle karşılaşabilir.
Zaman bedelsiz ve beklentisiz seven hep bir şeyler umut eden insanın üzerini küllediğinde öyküler gelir ve soluğunu üfler. Öyle öyküler vardır ki bazen insani sıfatlarla değerlendiririz onları. Onlar 'hesapsız yaşar' 'paylaşır' ve 'yalnızca severler' insan gibi.
Ama nerededir böyle insanlar? Bir gün kendi öykümüzle karşılaşıp zamana direndikçe insan ıssızlığının ötesinde güneşin parladığını görürüz.
"Yüklediği Günahını Sırtına"da zamana saflığıyla direnen insan var. Hem o insan hem öyküler okurunu da zamana direnmeye çağırıyor.