"Tabiat kan damlarken dağ geyikleri utancından kendini uçurum kenarlarına sürüklerken analar evlat acısıyla ağıtlar yakarken susmak olmazdı. Susmak onaylamaktır. Varlık zeminini korumak ise "hesap sorma bilinciyle pratiğe dökülen öfkede anlamlıdır" diyerek girdiler pratiğin içine. Her katliamda zaman kaybetmeden düştüler düşmanın peşine. Her pratikte ant içip hesap sordular. Tek tek pratiklerin toplamı ise düşmana bir mesaj halka umut oldu. Okuyacağınız kitabın yaşam bulduğu pratik böyle orta çıkmıştır. Böylesi bir sürecin yalın anlatımıdır yazılanlar. Kolektif bir çabanın kolektif bir emeğin kolektif bir pratiğin ürünü olarak dağlarda isyan ateşini harlayanların ortaya çıkardığı bir çalışmadır...