"Azar azar Elsa kapanından sızıp evin her köşesine yerleşti. Yemek masası onun iki kat altında ve odanın karşı tarafında olmasına rağmen masada olduğunu hissediyordum. Geceleri benimle yer değiştiriyordu; o benim rahat yatağımın tadını çıkarırken ben onun havasız oyuğunda kıvranıyordum."
Bu sıradışı romanda 1940'larda Hitler Gençliği üyesi olan Johannes ailesinin Viyana'daki büyük evlerindeki bir duvarın ardında Elsa adlı bir Yahudi kızını sakladığını keşfeder. İlk korkuları ilgiye sevgiye ve takıntıya dönüşür. Ebeveynlerinin ortadan kaybolmasından sonra Johannes onun hayatta kalmasından sorumlu olan tek kişi olan Elsa'nın varlığının farkında olan tek kişi olduğunu anlar. Savaşın sonunda ilişkileri tutkuyla takıntı bağımlılıkla kayıtsızlık sevgiyle nefret arasında gelip giderken bir anda kaybetme olasılığıyla da yüzleşirler.
Gökyüzü Hapsi insani ruhun en karanlık köşelerini çıplak bırakarak gerçekleri hem siyasi hem de sosyal yönleriyle inceliyor.