Şehir bir çocuğun tadını beğenmeyip fırlatıp attığı şekere benziyor. Orada yasayanlar da şekere üşüşmüş karıncalara.
Kahverengi denizi bitmeyen inşaatları apartmanlarla kaplı tepeleri ne zaman geleceği bilinmeyen kışı içine çekince öksürten havası plastik çiçeklerle kaplı bahçeleri olan Şehir'e hoş geldiniz.
Bu hikâye Şehir'in merkezinde yasayan seksen beş buçuk yasındaki Mualla'nın pencere kenarında
geçiyor. Tek yaptığı şey dışarıyı arı kovanına benzeyen caddeyi dürbünüyle seyretmek.
İşte yine orada dikiliyor...
Neler gördüğünü anlatmadan önce bir soru: Bir ayı mı yoksa bir insan mı daha vahşidir?