Özellikle radyonun toplumda yeni yeni yayılmaya başladığı televizyonun ise hiç olmadığı bir dönemde gazete ve dergilerin toplumun haber almasını sağlayan ana unsurlar olması gayet doğaldır. Öte yandan haber konusu yabancı bir ülke ise o zaman okuyucunun bilgi almak için başka bir şansı pek yoktur. Şüphesiz ki bu okuyucunun gazete ve dergilerin dış politikada veya başka bir konuda İngiltere dışından gelen bütün haberlerini benimseyip kabul ettiği onlara inandığı anlamına gelmemektedir. Kamuoyunun bu konudaki eğilimlerini gösteren araştırmalar 1930'lu yılların sonuna doğru ciddi olarak gelişmeye başlayacaktır. Ama sonuçta şunu söylemek mümkündür. Basın kamuoyunun oluşmasında ve yönlendirilmesinde önemli bir etkendir.