Bu çalışmada edat yapısı kavram alanı oluşum evreleri dilbilgiselleşme çerçevesinde ele alınmıştır. Bu bağlamda ise Eski Uygurca edat yapıları incelenmiştir. Çalışmanın amacı edat yapısının hangi süreçlerden geçerek nasıl oluştuğunu açıklamaktır. Dilbilgiselleşme dilin en bağımsız yapısı olan sözcüksel bir birimin nasıl ve hangi şartlar altında bağımlı bir birime aynı şekilde bağımlı bir birimin ise nasıl daha bağımlı bir birime dönüşmesini sözdizimsel biçimbilgisel biçim-sözdizimsel anlamsal olarak inceleyen çok kapsamlı bir süreçtir. Edatların ortaya çıkışlarını belirlemede bu süreçler çalışmanın yöntemini oluşturmuştur. Bu kapsamda edat yapısının özellikleri ve dilbilgisel derecesi belirlenmiştir. Edatlar Türk Dili literatüründe gerek kavram alanı gerekse kullanılan terim karşılıkları açısından farklı görüşleri barındıran bir konudur. Hem fikir olunan durum edatların yanındaki birime bağımlı ve hiçbir ekle genişlemeyen yapılar olmasıdır. Problemli olan durum ise yanındaki birime bağlı edat özelliği gösterdiği halde farklı eklerle genişleyen yapılara ne deneceğidir. Bu çalışmada bu özellikteki yapıların dilbilgisel derecelerine göre hangi kavram alanını karşıladıkları açıklanmış bu çerçevede bu yapılar için ikincil edat terimi kullanılmıştır.