Manoli'nin Gözyaşları (Mübadele ve Şirince)
Manoli'nin Gözyaşları (Mübadele ve Şirince)
    • Basım Yılı
    • Baskı
      1
    • Sayfa Sayısı
      360
    • Kağıt Türü
      Kitap Kağıdı
    • Ebat
      13,5 x 21
    • Dil
      Türkçe
    • Cilt Durumu
      Karton Kapak
    • ISBN-10
      6059515528
    87,50 TL
    71,75 TL
    ÜRÜN SATIŞ DIŞI
    Her ilkbahar Şirince'de tatlı bir telaş başlar. Geçim derdidir bu telaşın ana nedeni Nice zorluklarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar büyük dağların yamacında başı gökyüzüne değecek kadar özgür ve gururla dünyaya bakan bu köyün insanları mutludurlar. Kapılar baharın ilk sıcaklarına açıldığında insanlar birbirlerine seslenerek hal hatır sorarak yollara düşerler birer ikişer Aşağılara doğru dağların yamaçlarına gövdelerini vermiş bereketli tarlalarda bağlarda ve bahçelerde kısmetlerini ararlar. Bağlar yeşerir; incirler bal olur akar; bahçelerde her türlü meyveler bütün ağırlığıyla meyve yüklü dallarını yerlere doğru uzatırlar. Bu topraklarda kuşlar daha özgür uçarlar sesleri daha canlı ve cevvaldir. Ceylanlar soğuk sulardan su içerler; büyüklerin anlattığına göre bu su gözlerine eskiden geyikler de inermiş. Kurdun kuşun börtü böceğin yurdudur Şirince'nin yüksek dağları. Nice otlar çiçekler çalılıklar ağaçlar büyükten küçüğe yeşilin her tonuna bürünerek nice çiçekler açarak gökyüzüne doğru uzanırlar. Bir renk oyunu başlar ufukta; renkler hareketlenir çeşitlenir çoğalır uzar kısalır düğüm olur şekilden şekle girerek bir boşluk bulunca yüklenir o yöne doğru akar durur. Bu güzel köy bir mübadele köyüdür. Yıllar önce ta 1924'te başlayan büyük mübadele ile birlikte Selanik'e bağlı Dırama'nın birçok köyünden vapurlarla Urla'ya getirilmişlerdir ilkin. Sonra da ne kadar insan alıyorsa Şirince'yi terk etmiş Rumların evleri köy köy mahalle mahalle yerleştirilmişlerdir mübadiller Şirince'ye. Eskiler o günleri anlatıp dururlardı zamanında çoluk çocuğa torunlara Gün geldi onlardan da kimsecikler kalmadı; çekip gittiler yüreklerinde pek çok tortularla birlikte... Bir Dıramalı Hasan Aga bir de birkaç sessiz sedasız kadıncık kaldı o günlerden "Ha gittik ha gidiyoruz diyerekten". Şimdi geçip gidenlerden o günlere ait çok şeyler anlatılır durur. Hala belleklerde yaşanmış öyküler kalmıştır. Bu öyküler kıyıdan köşeden gün gelir süzülür belli ortamlarda dillerden dökülür bir efsane biçiminde aktarılır durur. Bunlardan biri de Manoli Aksiyotis'in öyküsüdür. O mübadelenin yarattığı ve suyun bir yanından öteki yanına savurduğu yüz binlerce gölgeden yalnızca biridir. Bir savruluşu yaşamıştır; bu savruluşta yanlışları vardır pişmanlıkları da. Ancak o yanlışlar ve pişmanlıkları anlamaktan geçer iki toplumun yaşadığı acıların bir daha yaşanmamasının yolu. Ey yolcu! Şirince'ye yolun düşerse bir gün; görüp işittiğin şeylerden sıyrıl bu öyküyü oku ve bil! Sonra iç dünyana yönel ve kulaklarını duyduğun seslerden ötesine ver. Orada mutlaka Dıramalı Hasan Aga'nın Mehmet Ali Aga'nın Rabia Kadın'ın Koca Nine'nin çığlıklarını duyacaksın; ah bir de Manoli Aksiyotis'in Emin ol bundan! O önce DidoSotiriyu'nun "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" adlı yapıtında ses verdi bulunduğu yerden; şimdi de bu öyküde Şirince'den mübadelenin tam kalbinden ses veriyor bilesin.
    Ürün Kategorileri
    YORUM YAPIN
    Yorum Başlığı:
    Yorumunuz*:
     
    Bu ürünle ilgili bize iletmek istediğiniz her hangi bir hata mevcut ise aşağıdaki formdan gönderebilirsiniz.
    Bildirdiğiniz hata tarafımızdan düzeltilince e-posta ile bilgilendirileceksiniz.
    Hata Detayı:
    FIRSATLAR
    © 2024 KitapStore.com - Tüm Hakları Saklıdır