Dar yere sıkışmaları nefeslerini daraltıyordu. Dağ havasından kopup bir anda böylesi havasız bir yerde beklemeleri çekilmezdi onlar için. Gecenin ilerleyişi daha da koyu karanlık olmuştu gözlerinde. Savaşın zorlukları anlaşılsa da bunca olumsuzluğun yan yana gelmesi ortamı çileli kılıyordu. Soğuk yorgunluk ve açlık yaralıları güçten düşürüyordu. Kuşatılmışlık mağaranın derinliği ile birleşince yaralıların dalıp dalıp gitmelerine neden oluyordu. Yan yana uzanan yaralıların kendi aralarındaki diyalogları azaldıkça yalnızlıklarına gömülme alıp başını gidiyordu. Yaşananlar gözlerde eriyor kare kare belleklerde canlanıyordu...