Dünya hep bu gün bildiğimiz gibi bir konumda olmamıştır ve onun yaradılışına dair efsaneler
kültürün gelişmesiyle ilişkilidir (ve de değişim gösterir). Bir çok kabi- leye göre ilk oluşum
sırasında her yer sularla kaplıydı ve türlü çeşitli yaratıklar bu sulardan taşıdıkları çamurla
toprağı oluşturmuşlardır. Güneybatı hikayelerine göre çeşitli renk ve elementlerden oluşan
dört ya da beş dünya üst üste yığılmıştır ve insanlar saplara sazlıklara tutunarak bunların artık
ölü olanının tavanındaki bir delikten üst katlara doğru yeni doğan dünyaya çıkmışlardır.
Kuzeybatıda yaşayan insanlar ise yeni dünyada ortaya çıkmak için gökteki bir delikten yukarı
tırmanmaktan (bu çadırların tepesindeki duman deliğiyle ilintilidir) söz ederler. Burada
devreye sayısız karakterler girer- gerçek tanrılar ve cinler canavarlar ve ejderhalar geyikler
ayılar kartallar ve diğer tür kuşlar gibi. Hatta hilekar çöl çakalı bile bu yaratım sırasında işe
karışmayı dener.