Eğer Avrupa Birliği Türkiye'yi bu görevleri yerine getirmeden tüm üyeliğe kabul ederse Avrupa ülkeleri bu kez ilticacılar yerine engellenmesi mümkün olunamayacak büyük bir göçmen akınına uğrama ihtiali ile karşı karşıya kalacaktır.
Türkiye'nin aday üye olarak açıklandığı 1999 yılı aralık ayından bu yana devlet tarafından bir takım olumlu adımlar atılmasına rağmen temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren alanlarda örneğin sivil ve politik haklar ölüm cezası cezaevleri reformu düşünceyi ifade basın-yayın toplantı-gösteri ve örgütlenme özgürlüğü alanlarında maalesef gerçek bir iyileşme sağlanamamıştır.